top of page

Talep Tarafı Katılımı Tasarımı



Türkiye’de tüketicilerin büyük bir çoğunluğu, elektrik piyasalarına erişim sağlayamamaktadır. Eğer Talep Tarafı Katılımı devreye alınırsa, tüketiciler (mesken, ticari veya endüstriyel) gerekli zamanlarda tüketimlerini azaltmak/ayarlamak için sinyal alabilir ve finansal teşvik elde edebilirler. Gelir elde ederlerken, pahalı pik talep zamanlarından kaçınmalarıyla herkes için maliyetleri düşürerek elde edilen miktarın 5 katı kadar tasarruf sağlayabilmektedirler.


Ancak elde edilecek bu faydalar, Talep Katılımı programlarının düzgün işletilebilmesine bağlıdır. Peki, talep tarafı katılımının piyasadaki tasarımı nasıl olmalıdır? En çok tartışılan konulardan örnekler aşağıda listelenmiştir:


Türkiye Elektrik Piyasasına Talep Tarafı Katılımını Kazandırmak İçin:


Rekabetçi Piyasa Yapısı Oluşturulmalıdır

Geçtiğimiz 10 yılda uluslararası alanda elde edilen deneyimler, rekabetin talep tarafı katılımının büyümesinde kilit rol oynadığını göstermektedir. Talep tarafı katılımı, bağımsız bir toplayıcı ya da tedarik şirketi tarafından sağlanabilir. Burada önemli olan, hizmetlerin tüketicilerin esnekliklerini satma isteklerine ve yeteneğine odaklanabilmesidir. Elektrik satışı ile esneklik satışı farklı unsurlar olarak ele alınmalıdır. Örneğin, dünyanın en büyük talep katılımı piyasasına sahip ABD’de, 2013 yılında aktive edilen tüm talep katılımı programlarının %77’si bağımsız talep toplayıcılar aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.


Bağımsız talep toplayıcılar, tüketici merkezli hizmet sunmada uzmanlaşmışlardır. Elektrik tedarikçileri ve bağımsız toplayıcılar arasında oluşturulacak rekabet, talep katılımı piyasasının büyümesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, piyasa düzenlemeleri ile oyuncular arasındaki (bağımsız toplayıcı, perakendeci ve dengeden sorumlu taraf) roller ve sorumluluklar netleştirilmesi yararlıdır. Tüketiciler, bağımsız toplayıcılar ve tedarikçiler aracılığıyla esnekliklerini satma sürecinde özgürce seçim yapabilmelilerdir. Tüketiciler, talep katılımı için tedarikçiler ya da onaylı bir hizmet sağlayıcıyla sınırlandırılmamalıdır.


İletişim ve Kontrol Teknolojileri Yeterli Olmalıdır

Talep tarafı hizmetini sunacak olan tüketicilerin, genellikle akıllı sayaç kullanması tercih edilir. Enerji izleme OSOS ile de yapılabilir ancak akıllı sayaçlar, geleneksel sayaçlardan farklı olarak tesisin veriş/çekiş değerini anlık olarak veri alışverişi yoluyla paylaşabilir ve ihtiyaca göre birçok farklı ölçümler gerçekleştirebilir. Talep tarafı katılımı hizmeti sağlamak isteyen tüketim tesisleri, talep katılımı programında ne kadar hizmet sağladığını ölçmek ve uzlaştırmada kullanılacak verileri elde etmek için akıllı sayaçlara ihtiyaç duyabilirler.


Bazı hizmetlerin türüne bağlı olarak, çeşitli kontrol sistemlerine sahip olunması da gerekebilir. Kontrol sistemleri tüketicilerin esnekliğini kullanmasına ve yüklerini değiştirmelerine olanak sunar. En yaygın kullanılan kontrol sistemi frekans röleleridir.


Akıllı sayaçların ve kontrol teknolojilerinin özellikleri konusunda (donanım, yazılım, iletişim protokolleri ve veri formatları gibi) belirli standartlar belirlenmelidir. Zira hizmet anında ne kadar yük düşüldüğünün doğru bir şekilde ölçümlenebilmesi, sayaçların karşılayabildiği standartlar ile yakından ilişkili olacaktır. Yanlış ölçümler ile elde edilen hesaplamalar, yanlış ödemelere ve programların çekiciliğini yitirmesine yol açacaktır.


Sayaçların ilk yatırım maliyetleri hesaba katılmalıdır. Yatırım maliyetlerinin tek bir paydaşa mal edilmesi, akıllı sayaç sistemlerinin şebekeye entegrasyonunu engelleyebilir.


Referans Yük Metotları Belirlenmelidir

Talep tarafı katılımı hizmeti verecek tüketici, ertesi gün tüketecekleri elektrik miktarına ilişkin taahhüt vermezler. Bu taahhüdü, elektrik hizmetini satın aldıkları tedarik şirketi onlar adına piyasaya verir. Tedarik şirketi gün öncesi piyasasında, talep tahminine eşit miktarda enerji satın almış olur ve bu nedenle, dengeden sorumlu birimi öncesinden dengelenmiştir.


Bu durum, piyasa katılımcısı olmayan tüketicilerin talep toplayıcılar ile talep tarafı katılımı uygulamalarına katılması durumunda hizmeti ne ölçüde sağladıklarının ölçülmesini zorlaştırır. Son tüketicilerin talep tarafı katılımı uygulamalarındaki performanslarını ölçmek için “referans yük” metotları kullanılır. Referans yük metotlarında ana prensip, talep tarafı katılımı hizmeti sağlayan tüketicinin hizmeti sağladığı saatte hizmeti sağlamasaydı ne kadar tüketim yapacağını hesaplamak ve gerçek durum ile hesaplanan değer arasındaki farkı kullanarak performans ölçümü yapmaktır.


Ölçüm ve doğrulama, tabanın tanımlanmasını sağlayacak doğrulukta olmalıdır. Farklı talep kaynağı türlerini kapsayacak şekilde, birden fazla taban oluşturulabilir. Standart tabanın çeşitliliği, farklı dengeleme piyasalarında yaygın bir uygulamadır. Avrupa ve diğer piyasalarda, bu husus üzerinde yeterli deneyim kazanılmıştır.


Bağımsız bir üçüncü taraf (örneğin, iletim sistemi operatörü) tarafından onaylanan referans yük metotları, aşağıdaki sorunun çözümü için kullanılabilir:

· Hem dengeden sorumlu tarafın hem de bağımsız toplayıcının dengeleme portföylerinin talep tarafı katılımı programından sonra dengede kalmasını sağlamak


Yük Kesintisi/Kaydırması Durumunda Oluşacak Dengesizlik Çözümlenmelidir

Bir önceki başlıkta yer alan tüketim taahhüdü sorunu, bu başlığın da ana konusunu oluşturmaktadır. Tedarikçi ya da dengeden sorumlu grup, elektrik tüketimi ile piyasa konumları arasındaki dengeyi sağlamak zorundadır. Talep toplayıcının talep tarafı aktivasyonunu başlatması, tedarikçinin müşteri portföyünün gerçek tüketimini değiştirmektedir. Bu tahminleri yanlış hale getirir ve dengeden sorumlu gruplar için (1) dengesizlik pozisyonu ve (2) açık enerji pozisyonu yaratır.


Talep tarafı katılımının sağlıklı uygulanabilmesi için, dengeleme gereksiniminden doğan ve adil olmayan maliyetlerden tüm tarafların korunması önemlidir. Dengesizlik talep tarafı katılımından kaynaklanıyorsa, durum tespit edilmeli ve dengeden sorumlu grup ya da talep toplayıcı bunun için cezalandırılmamalıdır.


Finansal olarak yük düşümü sonucu oluşan dengesizlik yok sayılsa da, şebekede yük düşümü sebebiyle kullanılmamış fazla bir elektrik yükü oluşacak ve bu da açık enerji pozisyonu doğuracaktır. Bu nedenle hem dengesizlik konumunu hem de açık enerji konumunu ele alan tutarlı bir ayarlama mekanizması gereklidir. Bu mekanizmanın oluşturulabilmesi için, talep tarafı katılımının başarılı olduğu piyasalar incelenmelidir. Bu konu için uygulanan birden çok başarılı yöntem bulunmaktadır.


Veri Gizliliği İçin Çalışmalar Gerçekleştirilmelidir

Veri alışverişi oldukça önemlidir zira dengeden sorumlu taraf tüketimleri tahmin edebilmek için portföyünde neler olduğunu bilmesi gerekir. Bununla birlikte tüketici, hangi piyasa katılımcısının ayrıntılı tüketim verilerine hangi amaçla erişileceğine karar verme hakkına sahiptir. Bu veriler toplayıcıların stratejileri hakkında bilgi içerdiğinden, toplayıcı açısından da hassas ticari öneme sahiptir. Tüketicinin gizlilik haklarını ve toplayıcının ticari bilgilerini korumak, aynı zamanda da dengeden sorumlu grubun gereksinimlerini karşılayan verilerin belirlenmesi önemlidir.


Her dengeden sorumlu grup, toplam taban tüketimi ve toplam gerçekleşen tüketime ilişkin toplu veri alabilir (yani, her dengeleme noktasından özel dengeleme verileri almamalıdır). İletilecek birleştirilmiş veriler, tarafsız bir üçüncü taraf tarafından hesaplanmalı ve aktarılmalıdır. Dengeleme piyasalarında iletim sistemi operatörleri bu bilgiye halihazırda sahiptir ve bu görevi üstlenebilir. Toptan satış piyasası için bu çerçeve oluşturulmalıdır.


Piyasa Tasarımı İçin Gerekli Düzenlemeler Otoriterler Tarafından Gerçekleştirilmelidir

Düzenleyici otoriteler ve iletim sistem operatörleri, diğer piyasalarda olduğu gibi talep tarafı katılımı hizmetinin işleyişini oluşturmalı ve denetlemelidir. Taraflara karşı riskler ve kredi riskleri gibi sorunlarda çözümler sunmalıdır. Bu sorunların tümü, toplayıcının ve tüketicilerin piyasalara erişimleriyle ilgili kurallar oluşturulması ile temelde bağlantılıdır. Toplayıcılar, yasal statüde piyasa katılımcısı olarak tanımlanmalıdır. Rezervlere katılım için talep tarafına özel yeterlilik kriterleri belirlenmelidir.

Comments


bottom of page